Av. Muzaffer Aytekin https://www.muzafferaytekin.com İş Hukuku ve Ceza Hukuku Avukatı Tue, 25 Jan 2022 13:05:32 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.6.1 Borç Tahsilatı https://www.muzafferaytekin.com/borclar-hukuku/ Thu, 06 Jan 2022 19:47:43 +0000 https://www.muzafferaytekin.com/?p=1461 Borç Tahsilatı Read More »

]]>
Borçlar Hukuku Nedir?

Borçlar hukuku, bir özel hukuk dalıdır ve eşitler arasında borç ilişkisinilerini incelendiği hukuk disiplinidir. Borçlar kanunu ise bu hukuk alanına giren borç ilişkilerini düzenleyen bir kanundur. Borç ilişkisi alacaklı ve borçlu adı verilen iki taraf arasında meydana gelen ve borçlu olan tarafın alacaklıya karşı belli bir davranış biçiminde bulunmakla yükümlü olduğu, alacaklının da borçludan bu davranış biçiminin yerine getirilmesini isteyebileceği hukuki bir bağdır.

Borçlar Hukuku Avukatı Olarak Neler Yapmaktayım?

Borçlar hukuku avukatı olarak sözleşmelerden kaynaklı maddi manevi tazminatın en uygun yollar ile sağlamasını, cezai şart, alacak talepleri, sözleşme iptali, sözleşmelerin kurulması, sözleşmelerin sona ermesi, sözleşmeden dönme gibi konular da dahil olmak üzere çeşitli konularda müvekillerime çözmümler sunmaktayım.

Ayrıca temerrüde düşme, borcun ifa edilmesi, cari hesap, alacağın temliki, borcun nakli, mal varlığının ve işletmenin devri gibi özel konularda ve de işletmelerin birleşmesi, devralınması, satılması, ve şekil değiştirmesi, taşınır taşınmaz satımı gibi mülkiyet borç durumlarında yardımcı olmaktayım.

Bunların haricinde ise kira, ariyet, ödünç, istisna, vekalet, hizmet, yayım, vekaletsiz iş görme, komisyon, ticari temsilci, ticari vekalet, emanet, kefalet, kumar bahisten kaynaklanan borçlar, adi şirket ve tüm şirketlere ilişkin sözleşmelerin hazırlanması, haksız eylem ve sözleşmelerden kaynaklanan sorumluluk davaları tacirlerin ticari işlerindeki yükümlülükleri ve benzeri gibi konularda da hizmet vermekteyim.

İlginizi Çekebilir: İcra takibi avukatını kimdir?

]]>
İcra Takibi https://www.muzafferaytekin.com/icra-takibi/ Thu, 06 Jan 2022 19:47:12 +0000 https://www.muzafferaytekin.com/?p=1456 İcra Takibi Read More »

]]>
İcra Takibi Nedir?

Alacağı borçlu kimseden belirtilen süre içerisinde ödenmeyen kişi, bu alacağını kendi başına zor kullanarak elde edemez. Borcunu gerektiği gibi zamanında ödemeyen borçluya karşı zorla alma yani cebri icra, sadece yasalar ve konun kapsamında kamu gücüyle yapılabilir. İcra takibi,  özel hukuk ilişkilerinden doğan para ve teminat alacaklarının, borçlu tarafından ödenmemesi durumunda, alacaklının talebi üzerine, kanunda belirlenmiş sınırlar çerçevesinde, kamu otoritesi ve kuvveti yardımı ile nasıl karşılanacağından almaktadır. Borcun karşılanması ancak, borçlunun taşınır ve taşınmaz mallar ile 3. Şahıslardaki hak ve alacakları üzerinden icra takibi ile yapılabilmektedir.

İcra Takibi Avukatı Olarak Neler Yapmaktayım?

İcra takibi avukatı olarak, alacaklı gerçek ve tüzel kişilerin alacağını elde edebilmesi için borçlu aleyhine yapılacak iflas takibi ve buna bağlı olarak iflas davasının açılması ve takibini, borçlu tarafından yapılan haksız itirazların iptali için itirazın iptali davası açılması ve dava sürecinin takibini, alacaklı gerçek ve tüzel kişiler adına alacaklarının yasal takibi, borçlu gerçek ve tüzel kişiler aleyhinde yapılmış yasal takip işlemlerinde ise hukuksal alanların korunması, gerçek borcun belirlenmesinin sağlanması konularında müvekkillerime yardımcı olmaktayım.

Bunların haricinde, alacaklı ve borçlu için anlaşma zemini yaratılmasında hukuki destek verilmesi, en az hasarla iflas ettirilmesi hususunda gerekli analiz çalışmalarının yapılması, iflasın ertelenmesi için gerekli hukuki prosedürlerin yerine getirilmesi, iflasın kapanmasına kadar geçen sürede tüm işlemlerin yasal takibi, gerçek ve tüzel kişilerin iflaslarına ilişkin tüm yasal işlemlerin takibinin yapılması konularında da çeşitli çözümler sunmaktayım.

İlginizi Çekebilir: Ceza hukuku avukatı kimdir?

]]>
Ceza Hukuku https://www.muzafferaytekin.com/ceza-hukuku/ Thu, 06 Jan 2022 19:45:44 +0000 https://www.muzafferaytekin.com/?p=1451 Ceza Hukuku Read More »

]]>
Ceza Hukuku Nedir?

Suç ve ceza kavramlarını tanımlayarak, bu müesseseler üzerine çalışmalar yapan bir kamu hukuku dalıdır. Bu hukuk dalı, kendi içerisinde Genel ve Özel olmak üzere iki bölüme ayrılmaktadır. Maddi ve manevi unsurların bu kavramlar ışığında açıklanması, bu hukuk dalına hakim temel ilkeler ile prensiplerin ele alınması gibi hususları irdeleyen genel hukuk alanıdır. Hangi eylemlerin suç teşkil ettiğini Ceza Kanunlarına dayanarak açıklayan, bu eylemlere yönelik cezanın alt ve üst sınırını düzenleyen ve yine bu eylemlerin birbirinden ayrılan yönlerini ele alan özel hukuk alanıdır.

Ceza Hukuku Avukatı Olarak Neler Yapmaktayım?

Hukuk sistemimizde Ağır Ceza başlığı altında yer alan suçlar 5235 sayılı teşkilat kanununun 12.maddesinde “kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren” suçlar olarak tanımlanmıştır. Öncelikle bu suçlarla ilgili uyuşmazlıkların çözümünde ceza hukuku avukatı olarak sizlere her konuda destek vermekteyim.

Ayrıca ceza soruşturmalarının başlatılması, şikâyet ve suç duyurusunda bulunma işlemleri, ceza soruşturmasında kolluk ve savcılık süreçlerinde şikayetçi veya şüphelilerin temsili, şikayetçi ve müdahil vekili olarak ceza davalarının takibi, gözaltı süreçlerine ilişkin olarak hukuki yardımda bulunma ve ifadeye katılma, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa insan hakları mahkemesine başvuruda bulunma, şüpheli ve sanık müdafi olarak ceza yargılamasında savunma yapma ve hukuki yardımda bulunma gibi konularda da gerekli hizmeti vermekteyim.

İlginizi Çekebilir: İş Hukuku avukatı kimdir?

]]>
İş Hukuku https://www.muzafferaytekin.com/is-hukuku/ Thu, 06 Jan 2022 19:21:44 +0000 https://www.muzafferaytekin.com/?p=1441 İş Hukuku Read More »

]]>
İş Hukuku Nedir?

İş, işçi ve işveren kavramlarını açıklayan, işçi ve işveren arasındaki ilişkiyi belirleyen, çeşitli sınırlamalar getiren ve ortaya çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkları düzenleyen bir hukuk dalıdır. İş Kanunu, işverenler ile bir iş sözleşmesine bağlı olarak çalışan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve yükümlülüklerini düzenlemektedir.

İş Hukuku Avukatı Olarak Neler Yapmaktayım?

Günümüzde ekonomik rekabetçi yapı da dahil olmak üzere bir çok sebepten dolayı işverenlerin işçileri çalıştırdığı ortamlar çoğu zaman kötü şartlara sahip olabilmektedir. Bazen yapılan iş sözleşmelerine aykırı davranılması bazense iş sözleşmelerinin maddelerinin hukuka aykırı olması sonucunda işçiler ve işverenler arasında pek çok uyuşmazlık çıkmaktadır.

Bu tür durumlarda iş hukuku avukatı olarak birinci önceliğim, hukuk yasaları çerçevesinde işçi ve işverenin herhangi bir hak kaybına uğramasını önlemeye çalışmak ya da ortada bir hak ihlali var ise bunun tazmini için gerekli hukuki sürecin yürütülmesini sağlamaktır. Bu çerçevede tüm iş hukuku alanlarında danışmanlık ve dava takibi hizmeti vermekteyim.

Daha detaylı bahsetmek gerekirse, hukuk kapsamında hizmet şözleşmeleri hazırlamakta ve iş sözleşmesinin sona erme safhasında ise fesih bildirimi ve yasal mezvuat temelinde bilgilendirme yapılmasını sağlamaktayım.

Şirket iç yönetmelikleri ile disiplin yönetmeliklerinin ve hizmet sözleşmelerinin hazırlanmasına yardımcı olmaktayım.

İşe iade davasının açılması ve takibi, iş kazasından kaynaklı tazminat ve ceza davaları, işçi ve işyeri güvenliği konusunda yasal mevzuat çerçevesinde bilgilendirme yapılması ve de iş kanunu ve ilgili mevzuattan kaynaklı tüm uyuşmazlıklarla ilgili dava açılması konularında müvekkilerime en uygun çözümleri sunmaktayım.

İlginizi Çekebilir : İşe İade Davası | İş Hukuku Davaları

 

 

]]>
Hizmet Tespit Davası Nedir? Nasıl Açılır? https://www.muzafferaytekin.com/hizmet-tespit-davasi-nedir-nasil-acilir/ Wed, 05 Jan 2022 12:02:26 +0000 https://www.muzafferaytekin.com/?p=1414 Hizmet Tespit Davası Nedir? Nasıl Açılır? Read More »

]]>
Hizmet tespit davası hukuki bir çıkar söz konusu olduğunda ortaya çıksa da uygulamada daha çok çalıştırılan ancak sigorta primleri yatırılmayan işçinin, mahkemeye başvurusu ile karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda bu primlerin eksik yatırılması ile de ortaya çıkabilmektedir.

Hizmet Tespit Davası Nedir?

Hizmet tespit davası, 5510 sayılı Kanun’a göre sigortalı sayılan işlerde çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tespit edilemediği hallerde veya eksik bildirilmiş hizmetlerin tescil edilmediği sonradan öğrenildiğinde bu hizmetleri tespit etmek amacıyla açılan davadır.

Bu davada, tescillenmiş işe giriş bildirgelerindeki yanlış yazılan kimlik kayıtlarının ve sigorta sicil numaralarının tashihi, sigortalıya ait olması gerekirken başkası adına bildirilen çalışma sürelerinin asıl hak sahibine kazandırılması, hizmet süresinin başlangıç tarihinin doğru olarak tespiti gibi hususlar ele alınmaktadır.

5510 sayılı Kanun m. 86/9’a göre, aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.

Bir olumlu tespit davası olan hizmet tespiti davası ile kendileri hakkında prim belgeleri Kuruma verilmemiş olan veya çalışmaları Kurumca tespit edilememiş sigortalılara, sigortalı hizmetlerini tespit ettirmesi imkanı sağlanmaktadır.

İlginizi Çekebilir: İşe İade Davası Nedir? Nasıl Açılır?

Hizmet Tespit Davası Ne Zaman Açılır?

Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen ve çalıştıkları kurumca tespit edilemeyen sigortalılar çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse bunların Mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.

]]>
İşe İade Davası | İş Hukuku Davaları https://www.muzafferaytekin.com/ise-iade-davasi-is-hukuku-davalari/ Wed, 05 Jan 2022 11:42:11 +0000 https://www.muzafferaytekin.com/?p=1405 İşe İade Davası | İş Hukuku Davaları Read More »

]]>
İş hukukunun en önemli konularından birisi, işçinin feshe karşı korunması ve işçiyle işveren arasındaki iş ilişkisinin sürekliliğinin sağlanmasıdır. İş sözleşmesinin, işveren tarafından keyfi feshedilmesine karşı işçinin korunması amacı ile iş güvencesi getirilmiştir. İş güvencesi,
iş hukukunun kendine has hukuki yöntemlerinden birisidir ve iş akdinin zayıf tarafı olan işçiyi korumaya hizmet etmektedir.

İş güvencesi konusu, işçinin feshe karşı korunması amacıyla bazı sınırlamaların yanında işe iade imkânı vermesi ve yapılan feshin sonuçlarını hafifleten tazminatlar
nedeniyle, oldukça geniş ve kapsayıcı bir nitelik taşımaktadır.

İşe İade Davası

İşçinin işe iade edilmesi, iş sözleşmesinin işveren tarafından kanuni düzenlemelere aykırı olarak feshedilmesinin en önemli hukuki yaptırımıdır. İşçinin iş güvencesinden kaynaklanan işe iade edilmesini talep etme hakkı, dava edilebilme şartların mevcut olması halinde, dava yolu ile kullanılmaktadır. Uygulamada ve doktrinde genel olarak kabul edilen ismi ile işe iade davası, çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır.

İşçi ile işveren arasındaki iş ilişkisinin sürekliliğini sağlamak amacıyla, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinde, geçerli bir sebep olmadan iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda, işçinin bu feshe karşı koyabileceği düzenlenmiştir. Ayrıca, İş Kanunu’nun 18, 19, 20, 21 ve 29. maddeleri ile işverenin işçiyi işten çıkarması, İş Kanunu tarafından belli şartlara tabi tutulmuş ve kısıtlanmıştır.

İşveren tarafından iş sözleşmesi haksız olarak feshedilen işçinin, sözleşmesinin haksız feshedildiğinin tespitini ve haksız fesih nedeniyle işe başlatılmasını, işe başlatılmaması durumunda ise tazminata karar verilmesini talep ettiği dava, işe iade davasıdır. 4857 sayılı iş Kanunu’na göre, haklı bir sebep
gösterilmeden yapılan fesihlerde, işçinin işe iade davası yolu ile işe iadesini talep etme imkânı bulunmaktadır. Ancak işçinin işe iade davasını açabilmesi için, bazı şartların mevcut olması gerekir.

İşe İade Davası Açmanın Şartları

İşçinin, İş Kanunu m. 18 ve devamındaki maddelerde (İş Kanunu m. 19-21) düzenlenen iş güvencesinden yararlanabilmesi için şu şartlar mevcut olmalıdır:

  •  İş Kanunu veya Basın İş Kanunu’na tabi bir iş sözleşmesi olmalıdır.
  •  İşçi, otuz veya daha fazla işçi çalıştırılan bir işyerinde çalışıyor olmalıdır.
  • İşçinin işyerindeki kıdemi en az 6 ay olmalıdır.İşçi, işletmenin veya işyerinin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili veya yardımcısı niteliğinde bir eleman (işçi) olmamalıdır.
  • İşçinin belirsiz süreli bir iş sözleşmesi ile çalışıyor olması ve ayrıca bu sözleşmenin işveren tarafından sona erdirilmiş olması gerekir. Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan veya
    işten kendisi ayrılan işçi madde hükmünün dışında kalmaktadır.

İlginizi Çekebilir: Kıdem Tazminatı Davası Şartları Nelerdir?

]]>
Kıdem Tazminatı Davası | Şartlar ve Kıdem Tazminatı Hesaplama https://www.muzafferaytekin.com/kidem-tazminati-davasi-tazminat-hesaplama/ Wed, 05 Jan 2022 11:17:02 +0000 https://www.muzafferaytekin.com/?p=1399 Kıdem Tazminatı Davası | Şartlar ve Kıdem Tazminatı Hesaplama Read More »

]]>
Günümüz iş hayatında işçi olarak çalışan herkesi ilgilendiren ve işçilere maddi güvence sağlayan konulardan biri de kıdem tazminatıdır. Kanunen işçi statüsünde olup bir iş yerinde düzenli ve sürekli olarak çalışan kişilere, bu iş yerinden ayrılmaları ve belirli koşulların varlığı hâlinde, çalıştıkları süre dikkate alınarak hesaplanan ve topluca ödenen para kıdem tazminatı olarak tanımlanabilir.

Başka bir ifade ile kıdem tazminatı, işçiye belli koşulların sağlanması hâlinde, iş yerinde çalıştığı süre boyunca kazandığı kıdeminin ve çalışmasının karşılığı olarak işveren tarafından ödenen bir tür tazminattır.

Kıdem Tazminatı Hakediş Şartları

Bilindiği üzere 4857 sayılı yeni İş Kanunu’nun 2003 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte 1475 sayılı İş Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak 1475 sayılı eski İş Kanunu’nun kıdem tazminatını düzenleyen 14. maddesi hâlen yürürlüktedir.

Bu bağlamda kıdem tazminatına ilişkin hükümler için eski İş Kanunu’nun 14’üncü maddesine bakmak gerekir. Söz konusu maddeye göre, bir işçinin kıdem tazminatı alabilmesi için belirli şartlar aranmaktadır.

  • Öncelikle işçinin 4857 sayılı yeni İş Kanunu kapsamında işçi olarak kabul edilmesi ve
  • Aynı işverene bağlı olarak en az 1 yıl çalışmış olması gereklidir.

Bu iki ön koşulun yanı sıra;

  • sağlık, iyi niyet ve ahlak kuralarına aykırılık veya iş yerinde işin durması ve benzeri nedenlerle işçi tarafından sözleşmenin feshedilmesi,
  • askerlik görevi nedeniyle işçinin işten ayrılması,
  • emeklilik hakkının elde edilmesi veya bu kapsamda yaş dışında gereken sigortalılık süresi ve prim gününün doldurulması nedeni ile işten ayrılması,
  • işçi kadının evlilik nedeniyle 1 yıl içinde kendi arzusu ile işten ayrılması
  • işçinin ölümü

gibi koşullarından birinin gerçekleşmesi hâlinde kıdem tazminatı ödenmesi mümkün bulunmaktadır.

İşçi tarafından iş akdi haklı bir nedenle feshedilmiş ise işçi her şekilde kıdem tazminatı almaya hak kazanmaktadır. Ancak iş akdinin işveren tarafından feshedilmesi hâlinde, işçinin kıdem tazminatı alabilmesi için bu feshinin haksız olması gerekmektedir. Şayet işveren haklı nedenlerle iş sözleşmesini feshetmişse veya işçinin yaptığı fesih haksız bir fesih ise bu durumda işçinin kıdem tazminatı alma hakkı bulunmamaktadır.

kidem-tazminat-davasi-nasil-acilir-alinir

Kanunun kıdem tazminatına hak kazanılması için aradığı en önemli şart; işçinin İş Kanunu kapsamında işçi olarak kabul edilmesi ve aynı işverenin iş yerinde en az 1 yıl süre ile çalışmasıdır. İşçi söz konusu iş yerinde bir yıldan az bir süre çalışmış ise kıdem tazminatı alabilmesi mümkün değildir.

Bu ön koşulların dışında işçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmiş olması gerekir. İş Kanunu’nun 24. maddesinde işçinin süresinden önce veya bildirim süresine uymaksızın sözleşmeyi haklı nedenle ve derhal feshedebileceği durumlar sayılmıştır: Buna göre;

  • · İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa, işçi iş akdini feshedebilir. Bunun için tam teşekküllü devlet hastanelerinden veya üniversite hastanelerinden sağlık raporu alınmalıdır.
  • · İşçinin maaşının, fazla mesai alacağının veya diğer alacaklarının ödenmemesi veya sürekli bir şekilde geç ödenmesi hâlinde işçi, iş akdini feshederek kıdem tazminatına hak kazanır. Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin belirlenen ücret ödenme gününün gelmesi ve bu ücrete hak kazanması gerekir.
  • · İşçi, işveren tarafından hakaret ve tehdit edilirse, taciz veya psikolojik baskı yapılırsa ve iş yerinde rahatsız edilirse, iş akdini feshederek kıdem tazminatına hak kazanır.
  • · Erkek işçiler, zorunlu askerlik hizmetini yerine getirmek üzere işten ayrılabilirler. İşçi, askerlik ödevini ifa edeceği gerekçesiyle iş akdini feshederse kıdem tazminatına hak kazanır. İşveren bu gerekçeyle ayrılan işçisine kıdem tazminatını ve diğer tüm alacaklarını ödemek zorundadır.
  • · İşçinin iş koşullarında esaslı değişiklik yapılması hâlinde işçi, iş akdini feshederek kıdem tazminatına hak kazanır. Örneğin, iş yerinin mevcut yerinden daha uzak bir yere taşınması, işçi nitelikli bir işte çalışırken düz işçi olarak çalıştırılması, çalışma saatlerinin olağan dışı değiştirilmesi gibi durumlarda, işçi iş akdini feshederek kıdem tazminatına hak kazanır.
  • · İşçi kanunun kendisine verdiği emeklilik hakkını kullanarak emekli olursa, kıdem tazminatına kendiliğinden hak kazanır.
  • · İş Kanunu, sadece kadın işçiye özgü olmak üzere, evlilik gerekçesiyle iş akdini feshederek kıdem tazminatını almasına imkân tanımıştır. Kadın işçi, evlendiği tarihten başlamak üzere 1 yıl içinde iş akdini feshederse kıdem tazminatı alabilir.
  • · İşçi, sendika yöneticisi olduğu gerekçesiyle iş akdini askıya alabileceği gibi, sözleşmeyi feshederek kıdem tazminatı da alabilir. Sendika görevinden ayrılan işçinin talebi hâlinde, işveren 1 ay içinde eski işine uygun pozisyonda çalıştırmak zorundadır. Aksi takdirde işverenin kıdem tazminatını ödemesi gerekir.
  • · İşçinin ölmesi hâlinde geriye kalan mirasçıları kıdem tazminatı talebinde bulunabilirler. İşçinin iş kazası veya başka bir nedenle ölümü hâlinde mirasçıları kıdem tazminatına hak kazanır.
  • · Parça başı çalışılan iş yerlerinde işveren, işçinin işi kendiliğinden bırakması için daha az iş veremez. Eğer işçi diğer işçilerden negatif anlamda farklı muamele görüyorsa iş akdini feshederek kıdem tazminatına hak kazanır.

Kıdem Tazminatı Davası

Yukarıda açıklanan hallerin varlığına rağmen işçiye kıdem tazminatı ödenmiyor ise artık işçi bu nedenlere dayanarak işveren aleyhine kıdem tazminatı davası açabilir.

Kıdem tazminatı davasında zamanaşımı süresi yeni İş Kanunu Ek 3. maddesine göre beş (5) yıldır. Bu süre fesih tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır. Ancak işçi zamanaşımı süresi içinde kıdem tazminatı talebiyle iş davası açamadığı takdirde, bir daha bu çalışmasına ilişkin kıdem tazminatı davası açamayacak, kıdem tazminatı talebi zamanaşımına uğrayacaktır.

Kıdem Tazminatı davaları ile ilgili sorular için İletişime geçebilirsiniz.

Kıdem Tazminatı Hesaplama

Kıdem Tazminatı hesaplama için işe giriş tarihi,  işten ayrılış tarihi, işten çıkış tarihindeki brüt ücret gibi bilgiler gereklidir. 2022 yılı Kıdem Tazminatı Hesaplamasını yaparak hak edişinizi öğrenebilirsiniz.

]]>